Yarım asırdır ahşaba şekil veriyor
ÖZEL HABER | Şanlıurfa'da çocuk yaşta babasının yanında çırak olarak marangozluğa başlayan 57 yaşındaki Yaşar Birecikli’nin ürettiği beşik, oklava, kıyma tahtası, ekmek tahtası gibi el emeği malzemeler vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Mesleğin son demlerini yaşadığını ifade eden Yaşar Usta, “Meslekte çırak da artık yetişmiyor. Bizler de bu meslekten gidersek ardımızdan işi yapabilecek yok” dedi....
ŞANLIURFA -Şanlıurfa'da 50 yıldır ahşap oymacılığı yapan
57 yaşındaki marangoz ustası Yaşar Birecikli, babasının yanında küçük yaşlarda
öğrendiği mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürüyor.
Tarihi çarşılar bölgesi içerisinde bulunan Nacar Pazarı’nda
küçük bir dükkânda sanatını icra eden Yaşar Usta, kentte ahşap oymacılığı
mesleğini devam ettiren birkaç ustadan biri.
Yaşar Usta, fabrikalaşmanın yaygınlaşmasına rağmen el
emeği ürünleriyle vatandaşların ilgisini görüyor.
Yaşar Birecikli, BİHA’ya,
çocuk yaşta babasının yanında çırak olarak marangozluğa başladığını, yarım
asırdır bu meslekle uğraştığını anlattı.
BİRECİKLİ: YARIM ASIRDIR ÇALIŞIYORUM
Babadan kalma mesleğini severek sürdürdüğünü ifade eden Yaşar Usta, “Çocukluğumda
babamın yanında çalışmaya başladım. Biraz el becerisi kazandıktan sonra çıraklığa
geçtim. İşi daha iyi yapmaya başlayınca kalfa oldum, sonrada marangoz ustası
olduk. Nacar Pazarı’nda aşağı yukarı 50 yıldır çalışıyorum. Burada ekmek
tahtası, beşik, kıyma tahtası, tokmak, oyuncak beşik gibi el ürünü malzemeler
yapıyorum” dedi.
Vatandaşların ahşap malzemelere sağlıklı olduğu için yoğun ilgisinin bulunduğunu vurgulayan Yaşar Usta, “Tahta ile yapılan malzemeler daha sağlıklıdır. Bebekler rahatlıklar tahta beşiklerde yatabilir. Tahta malzemeler demire göre daha sıhhatlidir” ifadelerini kullandı.
“BU
MESLEK YAVAŞ YAVAŞ BİTİYOR”
Yaşar Usta, yıllardır ahşapla tahtayla haşir neşir
olduğunu ifade ederek, eski iş yoğunluğunun günümüzde kalmadığını söyledi.
“Mesleğimizde artık yavaş yavaş bitiyor” diyen Yaşar
Usta, “Eski dönemlerde daha yoğun çalışıyorduk. Büyük işler yapıyorduk. Kapı ve
pencere işleri yapıyorduk. Köylü kesime kapı yapıyorduk. Şehirde birer ikişer
daire yapıyorduk. Dairelerin kapılarını yapıyorduk. Artık böyle işler kalmadı,
küçük işler yapıyoruz” diye konuştu.
Teknoloji, fabrikalaşma gelişse de el emeği ürünlerin
değerinin başka olduğunu ifade eden Yaşar Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:
“El işi başkadır. Mesleğimiz bitmiş durumda. Meslekte çırak da artık yetişmiyor. Bizler de bu meslekten gidersek ardımızdan işi yapabilecek yok. Biz baba mesleğimizdir diye devam ettiriyoruz.”
“BU
MESLEĞE ÖMRÜMÜZÜ VERDİK”
Bir beşiğin 300-400 liraya mal olduğunu anlatan Yaşar Usta, “Bu beşiği 500
liraya satamıyoruz. 40-50 lira gibi cüzi bir miktar kazanıyoruz. Malzemelerin
maliyeti çok pahalı olmuş. Eskiden 50 liralık üründe bize bir şeyler kalıyordu
ama şimdi ufak paralar kalıyor. Yaptığım tahta ürünlere değer veririm.
Malzemeler kaliteli ve sağlamdır. Çam beşikleri uzun ömürlüdür. Tahta beşikler
10-15 yıl kullanılır” dedi.
Yaşar Usta, yakında emekli olmak istiyor. Yaşar Usta, “57
yaşındayım. Bana diyorlar ‘58 yaşına gir. Dilekçe ver. Emekli yaparız’. Biz bu
mesleğe ömrümüzü verdik. Gözlerimiz de artık görmüyor. Çalışacak durumda
değiliz ama mecburuz. Yan gelir de yok. Zorunlu olarak çalışıyorum” diye
sözlerini tamamladı.
ÖZEL
HABER / BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.