Son dönemlerde artış gösteren sıcak havalarla birlikte Türkiye’nin en sıcak ve en fazla güneş alan illerinin başında gelen Şanlıurfa’da da şiddetli güneş ışınları yaşamı olumsuz etkiliyor. Özellikle gözler şiddetli güneş ışınlarına maruz kaldığında birçok açıdan zarar görebiliyor.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Müslüm Toptan, güneş ışığına direk maruz kalmanın göz sağlığını olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
Dr. Toptan, güneşin insan sağlığı açısından oluşturduğu başlıca tehlikelerden birinin içerisinde barındırdığı ultraviyole ışınlar olduğuna dikkat çekerken, birçok insanın ultraviyole ışınlarının ciltte oluşturduğu zararlı etkilerden haberdar olmasına rağmen, göz üzerinde yarattığı etkilerden habersiz olduğunu ifade etti.
DR. TOPTAN: ULTRAVİYOLE A VE B’NİN GÖZ SAĞLIĞI ÜZERİNE OLUMSUZ ETKİLERİ VAR
A, B ve C olmak üzere, güneşten üç çeşit ultraviyole ışının geldiğini belirten Dr. Toptan,dozuna ve maruz kalma süresine bağlı olarak gözlerde yarattıkları etkilere ilişkin şunları söyledi:
“A-B ve C olmak üzere üç tip ultraviyole ışın vardır ve bunlardan ultraviyole-C ozon tabakası tarafından emilmekte ve insan sağlığı açısından herhangi bir tehdit oluşturmamaktadır. Bununla birlikte ultraviyole-A ve ultraviyole-B’nin göz ve görme sağlığı üzerine uzun ve kısa dönem olumsuz etkileri mevcuttur. Ultraviyole ışınlara kısa sürede aşırı dozda maruz kalmak gözlerde batma, yabancı cisim hissi, sulanma, bulanık görme, ışık hassasiyeti ile giden halk arasında ‘kar körlüğü’ olarak bilinen tabloya yol açabilir. Uzun dönem düşük doz maruziyet ise katarakt, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), göz yüzeyinde ve göz kapağı cildinde iyi ya da kötü huylu kitlelere, göze et gelmesine sebep olabilmekle birlikte alerjik göz hastalıklarını da tetikleyebilir. Geniş çeperli şapka ve başlık kullanımı göze gelen ultraviyole ışınlarını ancak %50 oranında azaltabilmektedir. Bu nedenle güneş gözlükleri aksesuar özellik taşımanın yanı sıra gözü ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korumada büyük yer tutarlar.”
“ULTRAVİYOLE FİLTRE ÖZELLİĞİ OLMAYAN KOYU RENK CAMLI GÜNEŞ GÖZLÜKLERİ KULLANILMAMALI”
Dr. Topran, normal şartlarda insan gözünün parlak ışıkta göz bebeğini küçülterek ışığa karşı doğal bir koruma sağladığını kaydederek, “Günümüzde artık göz sağlığı açısından küçük yaşlardan itibaren güneş gözlüğü kullanımı önerilmektedir. Normal şartlarda insan gözü parlak ışıkta göz bebeğini küçülterek ışığa karşı doğal bir koruma sağlamaktadır. Biz görünen ışığı kesen ama ultraviyoleye karşı koruma sağlamayan bir güneş gözlüğü taktığımızda göz bebeği karanlığın etkisiyle daha fazla açılacak bu da daha yüksek oranda ultraviyole ışınına maruz kalmamıza yol açacaktır. Bu nedenle ultraviyole filtre özelliği olmayan sadece koyu renk camlı güneş gözlükleri kesinlikle kullanılmamalıdır.” ifadelerini kullandı.
GÜN İÇİNDE SAAT 10.00-16.00 ARASINA DİKKAT EDİLMELİ
Gün içinde saat 10.00 -16.00 arasının ultraviyole miktarının en yüksek olduğu saatler olduğu konusunda uyarıda bulunan göz hastalıkları uzmanı, ilkbahar ve yaz aylarında ultraviyole ışınların daha yoğun olduğunu ve güneşe yüksek derecede maruz kalmaktan dolayı birçok göz hastalığı görüldüğünü ifade etti ve güneş gözlüğü tercih ederken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda şöyle konuştu:
“Güneş gözlüğü tercih edilirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ultraviyole ışınlarını blokaj derecesidir. Güneş gözlüklerinin ultraviyole-A ve ultraviyole-B ışınlarını %99-100 oranında bloke etmesi gerekmektedir. Gözlük satın alırken ‘%99-100 oranında ultraviyole blokajı vardır’ ifadesini içeren sertifikaya sahip olup olmadığına mutlaka dikkat etmek gerekmedir. Güneş gözlüğü göz çevresini örterek yüze oturmalı, yüz yapısına göre seçilmelidir. Güneş gözlüğü kesinlikle işportadan veya seyyar satıcıdan alınmamalıdır. Camlar koyu renkli olmalı ve her yerde aynı renkte olmalıdır. Numaralı gözlük kullananlar, güneş gözlüğü almadan önce mutlaka göz hekimine danışılmalıdır.”
Dr. Öğr. Üyesi Müslüm Toptan, uyarıların dikkate alınması ve mecbur kalmadıkça güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmaması durumunda güneş ışınlarından en az şekilde etkilenileceğini hatırlatarak sözlerini noktaladı.
BİHA