6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen
depremlerin ciddi anlamda etkilediği, onlarca binanın yıkıldığı, yüzlerce
binanın hasar gördüğü, yüzlerce insanın hayatını kabul ettiği kentlerden biri
de Urfa oldu. Urfa’da en çok etkilenen bölgenin ise, Haliliye İlçesi Bahçelievler
Mahallesi civarı olduğu söylenebilir
Haliliye ilçesinin Bahçelievler ile Bamyasuyu mahalleleri arasında bulunan Atatürk Bulvarı da gerek yaşanan depremden dolayı olsun, gerekse 15 Mart’ta meydana gelen sel felaketinden dolayı bir süre kapalıydı. Ancak bulvar 8 Mayıs pazartesi günü trafiğe açıldı.
Bulvarın trafiğe açılması, bir süredir kapalı olması durumundan şikayetçi olan bölgedeki esnafa canlılık getirse de, yol üzerinde bulunan tüm hasarlı binaların kontrollü bir şekilde yıkılmaması tehlike arz ediyor. Bulvarın açılmasıyla birlikte yoğun bir insan ve araç trafiğinin gözlendiği bölgede, etrafı demir bariyerlerle çevrili halde yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı birçok yapı olduğu gibi duruyor.
Esnaf her ne kadar iş yerlerini açsa, vatandaş da her ne kadar bulvar yolunu kullansa da, yıkılmayı bekleyen binaların arz ettiği tehlikenin farkındalar. BİHA olarak esnaf ve vatandaşın bulvarın trafiğe açılması ile ilgili görüşlerini ve hasarlı binaların olduğu gibi öylece durmasının onlarda yol açtığı endişeyi konuştuk.
YEŞİLGÖZ: BİRGÜN DÜŞEBİLİR, YIKILABİLİR KORKUSUYLA YANLARINDAN GEÇİYORUZ
Konuyla ilgili konuşan İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci Urfalı genç Abdullah Yeşilgöz, şu an üniversitesi kapalı olduğu için Şanlıurfa’da olduğunu ifade edip, asarlı binaların olması ve hala artçı depremlerin devam etmesine rağmen Atatürk Bulvarı’nın trafiğe açılmasını doğru bulmadığını belirtti.
Yeşilgöz, bulvardaki hasarlı binaların yanından bir gün düşüp yıkılabilir korkusuyla geçtiklerini kaydederek şunları söyledi:
“Bizler de burada aktifiz. Sürekli gidip geliyoruz. Bu binaların yanlarından da ister istemez geçiyoruz. Birgün düşebilir, yıkılabilir korkusuyla bizler de yanlarından geçip işlerimizi halletmeye çalışıyoruz. Ama bizler de doğru bulmuyoruz. Çünkü her an düşebilir, yıkılabilir. Artçılar devam ediyor, deprem devam ediyor. Daha geçen gün Malatya’da 4.7 büyüklüğünde deprem oldu. Bizler de bunu hissettik evlerimizde. Yani doğru bulmuyoruz”.
“TÜM EVLERİ KONTROLLÜ BİR ŞEKİLDE YIKSALARDI, DAHA İYİ
OLACAKTI”
Atatürk Bulvarı’ndaki yolun açılmasının esnaf açısından önemli ve güzel olduğunu belirten üniversite öğrencisi genç, bulvarın tüm hasarlı binaların kontrollü yıkımı yapıldıktan sonra açılmasının daha iyi olacağını vurguladı. Bunun nedeni konusunda da Yeşilgöz, “Çünkü o zaman bizim içimizde o korku dünyası da oluşmazdı. Tüm evleri yıksalardı, kontrollü bir şekilde. Ki geçende bu evi yıktıklarında, kontrollü yıkamadılar diye yan binanın da bazı kısımları gitti. Yani kontrollü bir şekilde yıksalardı, daha iyi olacağını düşüyorum. Bizler de en azından rahat gidip gelebilirdik. Buradaki esnaf da işini rahat yapabilirdi” ifadelerini kullandı.
ALTUN: İNSANLAR BURAYA GELİP GİTMEYE BİLE KORKUYOR
Atatürk Bulvarı yolu üzerinde 8-9 aydır bir kafe işletmecisi olan Ömer Altun da, ağır hasarlı, etrafı bariyerlerle çevrili yıkım işlemleri bekleyen bir binanın tam yanındaki binada kafesini işletiyor. Kendi binalarının hasarsız olduğunu ama baş uçlarındaki binanın yıkılmak üzere olduğunu ve bir tedirginlik içinde olduğunu savunan Altun, şöyle devam etti:
“6 Şubat’tan sonra burası yıkılacak mı, yıkılmayacak mı, yanımızdaki bina çok ciddi anlamda tehlike arz ediyor. İnsanlarımız burada mağdur oluyor. Hem biz esnaf olarak, işletmeci olarak burada bir mağduriyet yaşıyoruz. İnsanlar buraya gelip gitmeye bile korkuyor. Bir an önce el atılması lazım. Yetkililerden de talebimiz özellikle budur. Ki ilerde bir bina vardır, o bina yıkıldı, kontrollü yıkım olmadığı için, yan binaya da yansıdı. Bizim binamız hasarsız. Yan binamız sorunlu iken, bizim binamız hasarsız. Aynı sorunu biz de yaşar mıyız yaşamaz mıyız? Böyle bir tedirginlik içindeyiz”.
“BİNALARIN TEK TEK KONTROLLÜ BİR ŞEKİLDE YIKILIP ENKAZ
KALDIRILDIKTAN SONRA TRAFİĞE AÇILMALIYDI”
Bulvarda hasarlı olmayan bir binada kafe işletmecisi olmasına rağmen, bulvarın ilk etapta trafiğe açılmasını çok doğru bulmadığının altını çizen genç işletmeci Altun, “Çünkü insanlar daha korku içerisindeler. Deprem psikolojisini üzerlerinden atmamışlar. Bundan kaynaklı ben doğru bulmuyorum açıkçası. Önce bir düzenleme yapılması lazımdı. Binaların tek tek kontrollü bir şekilde yıkılması lazımdı. Enkazın kaldırılması lazımdı. Daha sonra trafiğe açılması lazımdı” dedi.
“BELEDİYENİN BİR ALTERNATİF DÜŞÜNMESİ GEREKİYORDU”
Altun bazı esnafların yolun trafiğe kapalı olduğu, vatandaşların kapaklı pasajına kadar yürüdüğü ve işlerini yapamadığı için bundan şikayetçi olduğu ile ilgili olarak da, “Doğrudur, haklıdır. Esnaf da kendisini düşünmesi gerekiyor. Bir alternatif düşünmesi gerekiyordu. Koskocaman Urfa belediyesi buna farklı bir alternatif bulamıyorsa, bunda bir sorun vardır”
“YANLARINDAKİ BİNALARIN HASARLI OLMASI MÜŞTERİ POTANSİYELİMİZİ
DÜŞÜRDÜ”
İşletmesinin olduğu binanın yanlarındaki binaların hasarlı olmasının müşteri ilgisini nasıl etkilediği sorusuna da cevap veren Altun, bu konuda da şunları dile getirdi: “Müşteri potansiyelimizi ciddi anlamda düşürdü. Depremden önce tüm masalarımız neredeyse dolu iken, depremden sonra özellikle Bahçelievler bölgesinde işlerimiz düştü. Son zamanlarda çok az bir açılma var. Fakat bu da yoldan kaynaklı açıldı. Fakat biz şöyle bir şey istemiyoruz: Yollar açılsın da müşteriler gelsin istemiyoruz”.
SUR: ÖNEMLİ OLAN İNSAN HAYATIDIR
İbrahim Halil Sur isimli bir vatandaş da, bulvarın trafiğe açılmasını doğru bulmadığını ifade ederek, “Burada vahim bir sonuç olmaması için kapatılması tarafındayım. Kapatılırsa ilimiz için, vatandaşlarımız için çok iyi olur”.
Bir kesim esnafın açılmasını istemesi ile ilgili olarak “önemli olan insan hayatıdır” diyen Sur, “Bunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Bir yıl bile çalışmazsa bir insanın hayatından daha önemli değil” dedi.
BİHA